KAMAN İLÇESİ:
1924 yılında belediyelik olan Kaman, 1 Eylül 1944 tarihinde ilçe haline getirilmiştir. Merkez nüfusu 36 bin, köyleriyle birlikte 68 bin nüfusa sahip Kaman´a 10 kasaba ve 41köy bağlıdır. Kırşehir´in nüfus bakımından en yoğun, arazi bakımından en büyük ilçesi olan Kaman, Ankara´ya 140, Kırşehir´e 50 kilometre uzaklıkta yeşil, şirin bir ilçesidir. 1071 rakımlı ilçeye gerek Gölbaşı, Bala üzerinden, gerekse Kırıkkale, Kırşehir, Kayseri yolu güzergahından Keskin´i geçtikten sonra ayrılmak suretiyle ulaşmak mümkündür. 1701 metre yükseklikteki Baran dağlarının kuzey yamaçlarına kurulmuş Kaman, sahip olduğu zengin bitki örtüsü, yaygın ceviz bahçeleri ile Yeşil Kaman unvanını almıştır.Çukurova´da doğan ve göçebe olarak olarak yaşayan ünlü halk ozanı Dadaloğlu, Kaman´da vefat etmiştir. Mezarı, Dadaloğlu kültür Parkı´nın bulunduğu Ziyarettepe´dedir. Türkiye´nin ilk Bakanlık belgeli devekuşu çiftliğine sahip Kaman´da halkın geçim kaynağı, dünyaca ünlü cevizcilik başta olmak üzere, tarım, hayvancılık ve granit, florit madenleri işletmeciliğidir. Sanayi bakımından gelişmemiş bir yapıya sahip Kaman´da Organize Sanayi bölgesi kurma çalışmaları devam etmektedir. Her türlü su sporları için son derece uygun koşullara sahip Hirfanlı Baraj Gölü üzerinde ve 10 gölette, eğitim, su sporu ve yarışmaları yapmak mümkündür. Olağanüstü doğal güzelliklere sahip Hirfanlı´nın turizme kazandırılması için yoğun çalışmalar yapılmaktadır.
KAMAN´IN TARİHÇESİ:
M.Ö. 3000 yılından bu yana yaklaşık 5000 yıllık bir yerleşim geçmişine sahip olan ilçe, KAMAN adını Roma ve Bizans çağlarında yöreye gelen "CHNAMANE" adının Türkler tarafından Kaman olarak kullanılmasından almıştır. İlçe zaman dilimlerine göre uzun yılar Hititler, Frigler, Asurlular, Persler, Roma ve Bizanslılar ile Mengücekoğulları, Ertane, Karaman ve Dulkadiroğulları Beyliklerinin hakimiyetleri altında kalmıştır. Bugün 41 köy, 10 Kasaba ve 1232 Km2´lik bir yüzölçüme sahip olan Kaman; XI. YY.´da Oğuz boylarının Türk ve İslam olarak Konar-Göçer veya yerleşik hayatı tercih ederek bu yörede yaşamaya başlamaları ve bu Türkmen özünü o günden bu yana devam ettirdiklerinin bir simgesidir. 1985 yılından bu yana Japonlarca kazı yapılan ve 5 binden fazla tarihi eser bulunan Kaman Çağırkan Kalehöyük Kazı Alanı
KÜLTÜR (Folklor- Düğün- Mutfak)
Tipik İç Anadolu Kültürünün hüküm sürdüğü Kaman ve yöresinde; genelde İç Anadolu Kültürünün Folklor figürlerinin ortak özelliğini görmek mümkün. Davul- zurna ve tef eşliğinde oynanan oyunlar ise; Halay, Ağırlama, Üç ayak, Sektirme, Keskin Halayı ve Aşşar gibi oyunlardır.
Yöre kültürünün değişmeyen kurallarından birisi de örf, adet ve geleneklerin halen uygulanmakta olduğu Kaman düğünleridir. Bunlar kız beğenme, kız isteme, nişanlı görme, nişan töreni, düğün, astapçı gitme, kına gecesi, gelin getirme gibi düğün gelenekleridir.
Anadolu mutfağıyla hemen hemen aynı özellikler gösteren Kaman mutfağının başlıca yemekleri ise; Patlıcan, kabak, fasulye ve yaz aylarında sofraların baştacı olan bulgur ve pirinç pilavlarıdır. Yufka, Bazlama, Omaç, Mantı, Topalak, Besmeç, Höşmerim, Aside ve Pelte ise ilçe ve yöresinin mutfak kültürünün ne kadar zengin olduğunu gösteren örneklerdir. Ayrıca çok sayıda Kaman´lının yaşadığı Hollanda´nın Zaanstad Belediyesi ile kardeşşehir olan Kaman Belediyesi´nin, bu belediye ile yürüttüğü sıcak ilişkiler sonucu kültürel alanda önemli atılımlar gerçekleşmektedir.
Yerel sözcükler:
Acer: Yeni Açacak: Anahtar Alamaç: Hızlı yanan alev Alaşa: Çok konuşan Alayı: Hepsi Alık:Giysi Alık: Aptal Apık: Sakallı Astap: Çamaşır, giysi Avurt: Yanak Badak: Kısa boylu Badas: Toz-toprak karışımı Başangı: Yaramaz, kavgacı çocuk Bel: Tepe arası geçit Bellemek: Öğrenmek Bıldır: Geçen yıl Bibi: Hala Bük: Sulak tarla Cacık: Yenilebilen yabani ot Camadan: Yelek Cıbır: Parasız-pulsuz Cıncık: Cam parçası Cıngıl: Yoğurt kabı Cırık: Şımarık Cücük: Civciv Çabut: Bez parçası Çağ: Ev hamamı Çalma: Kibrit Çavmak: Bir şeyin yön değiştirmesi Çerçi: Seyyar satıcı Çimmek: Yıkanmak Çinkem: Çok az. Çitlek: Ayçiçeği Çömçe: Kepçe Dedirgin: Dirliksiz Değim: Kıymet Değirmi: Oval, yuvarlak Depgi: Bel Deşirmek: Dilenmek Devramel: Ayçiçeği Dırdıvık: Kavgacı Dinelmek: Ayakta durmak Döşek: Yatak Düğeç: Havan Dünağan: Dün Ebrimek: Yıpranmak Ekemiş: Çok bilmiş Elcek: Eldiven Emmi: Amca Erinmek: Üşenmek Firek: Domates Iğranmak: Sallanmak Ikmak: Çökmek Ilkaç: İşini yoluna koyma Irılmak: Uzaklaşmak İlağan: Leğen İliştir: Kevgir İmrek: Seven İşlik: Mintan İvitmek: Ayırmak Kamalak: Şaşkın Kavurga: Kavrulmuş, buğday, mısır Keh: Yokuş Kercine: İnadına Keşik: Sıra, nöbet Kuşane: Saplı yayvan tencere Külüstür: Eskimiş, kullanılamaz halde Kümpür: Patates Lağançe: Küçük leğen Lalık: Tembel Mağset: Hal böyle iken; Madem ki. Maplak: Ateş küreği Masra: Küçük kabak Mazılık:Ayyaş, sarhoş Melefe: Yatak, yorgan yüzü Mıst: Geveze Müstağmel: Kullanılmış, ikinci el Nahır: Sığır sürüsü Nuzul: Felç Ocunmak: Aciz kalmak Oflaz: Şişkin, gösterişe meraklı Ohlağ: Oklava Okuntu: Davetiye Ökbe: Ukala Öz: Küçük çay, dere Pakla: Kurutulmuş yeşil fasulye Pece: Pencere Pelver: Salça Pepil: Kaz yavrusu Pısırık: Çekingen Pürçüklü: Havuç Sadir: Ses Sah: Uyanık Salkansız: Giyim-kuşamına dikkat etmeyen Savrık: Dağınık Seğir: Belirleyici, ayırıcı Sele: Çamaşır sepeti Sınık: Kırık-çıkık Sıracalı: Hastalıklı Sızgıt: Kavurma Similik: İçten pazarlıklı Şarlağan: Çağlayan Şelek: Sırta vurulan yük. Şimşir: Parlak Tahtabı: Takunya Tat: Kekeme Tatavı: Eli ayağına karışan Telli: Nazlı Uğrun: Gizli Ugra: Kalın öğütülmüş un Üllüz: Zayıf Vaşı: Toprak çanak Velesbit: Bisiklet Vesait: Taşıt, araç Yadırgı: Yabancı Yarda: Baş arazi Yel: Rüzgar Yumak: Yıkamak Yumuş: İstek, emir Zaar: Herhalde Zağar: Köpek Zemheri: Sert kış Zibidi: Ayak takımı Yerel
Deyim ve Atasözleri:
-
Ağır otur, batman kalk
-
Asil insan azmaz, bal kokmaz; kokarsa yağ kokar, aslı ayrandır.
-
Aslını inkar eden haramzadedir
-
Ata, ite, bite hiç güven olmaz
-
Bağ çapa ister, tarla sapan.
-
Balcıya pekmez satılmaz.
-
Bataklıkta gül olacağına, bahçede diken ol
-
Başa gelen, başta kalmaz.
-
Beş dinle, bir konuş
-
Ceviz diker, kızılcık biter.
-
Cevizle ekmek yemesi, güzelle sohbet etmesi
-
Ceviz, çürüksüz olmaz
-
Ceviz, zamanında çırpılır
-
Çalıda gül bitmez, cahile söz yetmez
-
Çalma elin kapısını, çalarlar kapını.
-
Dam yanarsa, içindeki sıçan da yansın.
-
Dil, insanı yaya bırakır.
-
Düşmanın kestane, dostun ceviz dalını kes
-
Düşün babam düşün, toklu mu alınır kışın
-
Eşeği yoldan çıkaran sıpa, insanı yoldan çıkaran sopa.
-
Eğilen boynu vurmazlar
-
El eli ile kuş tutulmaz
-
El, elin eşeğini türkü çağırarak arar
-
El ağzına bakan aç kalır.
-
Felek, vakit olur, adama kelek sattırır.
-
Gaflet olmasa, insan evliya olur.
-
Gezen kurt, aç kalmaz.
-
Hain olan, korkak olur.
-
Herşey incelikten, insan kabalıktan kırılır
-
Irgat gibi kazan, bey gibi ye.
-
İnsanı gam, duvarı nem yıkar.
-
İnsanın yere bakanından kork
-
Kağnı devrilince yol gösteren çok olur.
-
Kırdığı ceviz, bini aştı
-
Kurttan kuzu doğmaz
-
Leyleğin ömrü laklakıyla geçer
-
Misafir, kısmeti ile gelir.
-
Ne kızı verir, ne dünürü gücendirir.
-
Oduncunun gözü ağaçtadır.
-
Öküz, yem bitince çifte gideceğini anlar.
-
Ördek, kaza bakarak çatlamış.
-
Öyle tilki vardır ki, kurdun adı çıkmıştır
-
Rahvan at, kendini yorar.
-
Sahipsiz eşeği herkes döğer.
-
Saygısız ağız, anahtarsız açılır.
-
Samanlıkta yatar, padişahı düşünde görür.
-
Soğuktan ve soysuzdan kendini koru.
-
Sonradan görmüş, dininden dönmüş.
-
Unun çoksa bazlama ye, yağın çoksa gözleme.
-
Umutla geçinen, açlıkla ölür.
-
Uzak yeri, urgan ile ölçme.
-
Yabancı koyun, kenara yatar.
-
Yabasız harman savrulmaz.
-
Yatan öküze yem haramdır.
-
Yelden, selden, bir de elden sakın.
-
Yiğidin gölgesinde yiğit saklanır
-
Yiğit at, kendine kamçı vurdurmaz
-
Yiyen ağız, utanır
-
Zanaatını ustadan görmeyen öğrenemez.
MANİLER:
Çaydanlıkta çayım var Utanacak neyim var Şu Kaman´ın içinde Selvi boylu yarim var.
Pınarın başı güzel Ashap yur daşı güzel Bu Kaman´ın içinde Yarimin kaşı güzel.
Büyük cevizin dibi Ne gezersin el gibi Salın da gel yanıma Helalca malım gibi
Sulara basma güzel Yürüyüşü yosma güzel Eller bizi ayırdı Selamı kesme güzel
Benim yarim Kaman´da Yazı yazar masada Yazısını bitirmiş Dolanır piyasada.
Büyük ceviz yarıldı Anam bana darıldı Darılırsa darılsın El kızı sarıldı
Kaleden bakmayınan Şapkayı yıkmayınan Adama kız vermezler Geriden bakmayınan
Ceviz meyvasın güzel Güz gelir döker gazel Beni sevmez demişler Seni severim ezel
Kümbüle bak kümbüle Hiç teveği yok bile Askerin karısına Kirli yazma çok bile
Bizim bağlar buradır Gülü sıra sıradır Yar Kaman´dan gideli Gönlüm ardı sıradır.
Kaman´ın kavakları Titreşir yaprakları Sakızlı güle benzer Yarimin yanakları.
Şu derenin sazları Vak vak öter kazları Kaman´ın kızlarının Sürmelidir gözleri.
COĞRAFİ DURUM:
Çağdaş yaşam tarzı, doğal güzelliği ve tarihi değerleriyle Anadolu´nun incisi konumundaki, cevizin vatanı olarak bilinen Yeşil KAMAN, bağlı bulunduğu il olan Kırşehir´e 52 Km. uzaklıktadır. İlçe, kuzeyindeki Keskin, Güneybatısında Şereflikoçhisar, Doğusunda Akpınar ile Güneydoğusunda Merkez ilçe, batısında Çelebi tarafından çevrilmiştir. Tarihi İpek Yolu üzerindeki ilçe, Büyük Önder Atatürk´ün Samsun´dan Ankara´ya gelişi sırasında kullandığı güzergahtadır. Kapadokya Bölgesi´nin ilk ayağı olan Kaman´ın 27 kilometre güneyinden Ankara-Pozantı yolu geçmektedir. Yine İlçe´nin 15 kilometre kuzeyinden D-765 Ankara-Kayseri yolu geçmektedir.Kısaca Kaman, 3 anayol ağı ortasında Kapadokya yolu güzergahında turizm açısından istikbal vaadeden şirin bir kenttir. Denizden yüksekliği 935 m. olan KAMAN 16. yy.´dan 20. yy. ortalarına kadar Kırşehir´in bir köyü iken 1893 yılında Nahiye, 1924 yılında Belediye ve 1944 yılında ise ilçe olmuştur.
İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ
Ormanlardan yeterince nasibini alamayan ve kara ikliminin tümüyle yaşandığı Kaman ve yöresinde bitki örtüsü bakımından dağlar çıplaktır, diyebiliriz. Ancak köylerinin orman dışı arazilerden oluştuğu ilçede, Kavak, Söğüt ve diğer meyva ağaçları sadece yaz aylarında yörenin yeşillik görünümünü sağlamakla yetinirler. Merkez ve Kasaba Belediyelerince gerekli ağaçlandırma çalışmalarının sürdürülmekte olduğu Kaman´ın Ömerkahya, Yazıyolu ve Bayındır köyleri ile Hamit Kasabası sınırları içerisinde yer yer meşe koruluklarını görmek mümkündür.
BARAJ VE GÖLETLER
İlçede tarım ve hayvancılığın ileri gitmesinde işlev gören 1 Baraj Gölü, 9 Sulama Göleti bulunmaktadır. Tüm yöre halkının yararlanmakta olduğu, başta İrfanlı Baraj Gölü olmak üzere Karakaya, Gökeşme, Darıözü, Mendeşe, Sarıömerli, Çiftlikbala, Karabala, Savcılı Büyükoba göletlerini saymak mümkündür.